Bir insan kalabalığı, uzunca bir kuyruk, sandalyelerde
oturan insanlar, tekerlekli sandalyedeki yaşlı teyzeyi iten güler yüzlü bir
amca. . . Duvarın diplerine çömelmiş zihinlerinden neler geçtiklerini tahmin
edemediğim kadınlar, erkekler, babasının peşi sıra koşturan küçük bir kız
çocuğu, yerlere oturan kendi kendine etrafta bir şey bulamadığı için mızmızlanan
küçük bir erkek çocuğu. Sol tarafımda pijamalarıyla ellerinde bir yığın kağıt
parçasıyla kendine oturacak bir yer arayan altmış yaşlarındaki amca. Birbirine
sarılmış bir köşede sessizce fısıldaşan iki sevgili. Yanında komşusunun kızıyla
gelen; fakat soranlara “o benim torunum” diyen yaşlı teyze, bulunduğu veznenin
arkasından birilerine sürekli laf anlatmaya çalışan arada sesini yükselten bir
danışman. Ve hemen yanımda annesinin kucağında oturan, verdiğim bir çikolatayla
yüzüne neşe saçılan, saçlarımı sevdiği için arada saçlarıma dokunmaya çalışan,
üç bucuk yaşında olduğunu şirince söyleyen, sonra yanımdan uzaklaşırken bana el
sallayıp öpücük veren Kardelen’ le birlikte hastane koridorlarındaydık bugün. .
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder