17 Mart 2012 Cumartesi

Kendime Dair

   23 yaşında olan ve hayatının büyük bir bölümünü Adıyaman’ da geçirmiş olan Sümeyra nam-ı değer Morpheus, 13 günlükken Adana yollarına anne ve babasıyla düşmüş. Herkes kendi kaderiyle doğar derler ya onun da böyle başlamış kendi zamanındaki, kendi kaderini bulma yolculuğu. Her hafta Perşembe günleri anne ve babasıyla, geride bıraktığı abisi ile ablasının da büyük fedakârlıklarıyla Adana- Adıyaman arası deyim yerindeyse mekik dokumuştur, o yollarda her türlü olayla ve insanla karşılaşmışlardır, zamanla anlatacaktır belki de bu olayları. Ve ancak 8 yaşında hayata karşı ilk direnişini gösterip ayaklarının üzerinde durabilmiş, Adana ile bağlantısını koparabilmiş ve yine 8 yaşında öğrenim hayatına başlamıştır.
   Öğrenim hayatının da büyük bir bölümünü Adıyaman’ da geçirmiş, mezun olduğu Süper Liseden(çakma:P) sonra ve bir yıl dershaneye gidip ancak Adıyaman’ ın ilçesi olan Besni’de, Besni Meslek Yüksekokulu Bilgi Yönetimi  bölümünü kazanmıştır. Besni’ de bulunduğu, 2 yıllık yükseköğrenim dönemi boyunca birçok git geller, birçok sarsıntı, belki de çocukluktan çıkmakla yetişkin olmak ya da olmaya çalışmak arasında kalmaktan dolayı çeşitli badireler atlatmıştır. Kim bilir belki de hayatında ilk defa o kadar özgür ve bir o kadar da tutsaktı. Yine de unutamadığı maceraları, deli dolu zamanları da mevcuttur kendi hayat arşivindeki Besni kayıtlarında. Besni ona çok değerli dostlar ve aşklar kazandırmıştı, ama bir dostu vardı ki en çok onunla her şeyini paylaşırdı, her adımda onunla birlikteydi, ama bir aşkı vardı ki, derin yaralar bırakmıştı onda, ama çok şey öğrenmişti ondan, bir daha ne öyle bir dostluk ne de öyle bir aşk yaşarım diyen Morpheus, dostu tarafından ummadığı bir şekilde hüsrana uğratılmış, aşkı tarafındansa bildiği ama hiç kabullenemediği bir gerçeğe maruz kalarak istemeden de olsa yollarını ayırmıştır. Bu iki acıyı bayağı zor atlatabilmiştir, çünkü ilk defa bir dostunu ve bir aşkını kaybediyordu, bir taraftan da 2 yıllık yüksekokul döneminin sonlarına yaklaşmaya başlamış ve 2010 yılında Besni Meslek Yüksekokulu Bilgi Yönetimi Bölümü' nden mezun olmuştur
.
   Başarı konusunda babasının hiçbir zaman tam olarak gözüne giremediğini düşünen Morpheus, birazcık inatlaşma, birazcık kendini ve başarabileceğini gösterme, özellikle o yazı evde geçirdikten sonra evde kalmaması gerektiğini anlayıp, başının çaresine bakması gerektiğini ve tabi başarabilmek için büyük bir istekle, Malatya’ da Dikey Geçiş Sınavına girerek, Ankara Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü' nü kazanmıştır, lakin babası kazandığına o kadar da memnun kalmamıştır, hatta kızının kazandığına dair bir kanıt olan kâğıt parçasını eline alıp bakmamıştır bile, tabi ki günün şartlarına göre düşünemeyen, babasının para sıkıntısına anlam veremeyen ya da vermek istemeyen asi gençlik durumu kabullenememiştir. Çünkü ona göre başarabilmişti artık kendini ispatlayabilmişti. Yardımına koşan ilk kişi ise, arkasında her zaman büyük bir fedakârlıkla duran annesi olmuştur, bir şekilde ikna edilen babası durumu kabullenmek zorunda kalmıştır. O gün bavulunu toplayıp aklında bin bir soruyla evden çıkıp, amcasıyla birlikte okula gelip kaydını yaptırmıştır.

    Uzun süre bir bocalama döneminden sonra, bir dönem sonunda Ankara’ya, Ankara’ nın kalabalıklılığına, her şeye uzun kuyruklar sonunda ulaşabilmeye, otobüs sırasında yarım saat beklemeye ve daha birçok şeye ancak alışabilmiş, daha sonrasında ise vazgeçemeyeceği, hatta gelecekte şartların elverdiği durumda buraya yerleşme isteği beyninde yer etmiştir. Dikey geçiş sınavını kazanmış, fakat bunun bir etkisi olmuş mudur ya da aaa daha kaç yıl okuyacaksın diye sorulduğunda, Hacettepe Üniversite’ sinin Dikey Geçiş şartlarının kabul etmemekte olduğunu, Besni’ de aldığım birçok dersi kredi uyuşmazlığı yüzünden tekrar almak zorunda olduğunu büyük bir sabırla ailesine ve çevresine açıklamıştır. Bunu hem kendisi hem de ailesi kabullenmekte zorlanmış olsalar da o, bugün Ankara’ da olmaktan ve okuduğu bölümden hiç de pişman olmadığını ancak hazırlık sınıfını büyük zorluklarla atlayıp bölüme geçtiğinde anlamıştır. Tam da istediği yere düşmüştü aslında, giderek melezleşmekte olan bu bölüm; teknoloji, bilgisayar, tasarım, merak, araştırma ve hayal gücü eşliğinde onu isteklerine bir adım daha yaklaştırmıştı.

   Bölüme geçtiği ilk yarı yılda Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi' nde 2 ay çalışma fırsatını yakalamış ve bu deneyim ona büyük kazanımlar getirmiştir. Bu bağlamda, bir hocasının söylediği söz aklından hiç çıkmamış  “Kütüphaneye hiç gitmeyen bir insana, Kütüphaneciliğin ne demek olduğunu boşuna açıklamaya çalışmayın”. Bu görüş ve 2 aylık bir deneyim, kendi tabularının yıkılmasıyla sonuçlanmış ve  bu sözün hakılılığını ortaya çıkarmıştı. Şimdilerdeyse, Exlibris Sanatını öğrenme isteği uyanmış benliğinde, henüz yolun başında olduğundan bu merakını sizlere ilerleyen zamanlarda açıklayacakmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder